Hz. Mevlana’nın 747’nci Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri

Konya’da Mevlana’nın, ölüm yıl dönümü nedeniyle düzenlenen’ kapsamında gerçekleşen Şeb-i Arus törenleriyle anıldı. Pandemi nedeniyle seyircisiz gerçekleştirilen törene Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Esroy da katıldı.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Mevlana Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Hazreti Mevlana’nın 747. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri’nde konuştu.

30 Eylül 1207 yılında Horasan‘ın Belh şehrinde dünyaya gelen Mevlana, 17 Aralık 1273 tarihinde Konya‘da vefat etti. Mevlana, ölüm gününü yeniden doğuş, sevdiğine yani Allah’ına kavuşmak olarak kabul ediyordu.

Öldüğü güne ‘düğün gecesi’ anlamına gelen ‘Şeb-i Arus’ dediği içinde Mevlevilikte, Mevlana’nın öldüğü gün ‘Şeb-i Arus’ olarak kabul edildi. Mevlana’nın ölüm yıl dönümlerinde ‘Vuslat’ (Sevgiliye kavuşma) törenleri düzenleniyor. Bu yıl düzenlenen ‘Hz. Mevlana’nın 74üncü Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri, bugün Mevlana Müzesi’nde sandukasının başında Gülbank duasıyla başladı. Ardından Mevlana Kültür Merkezi’nde sema törenine geçildi. Pandemi nedeniyle 1 saat sınırlamasıyla seyircisiz gerçekleştirilen törene Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Konya Valisi Vahdettin Özkan, Mevlana’nın 22’nci kuşaktan torunu Esin Çelebi Bayru katıldı. 35 yabancı medya çalışanının da takip ettiği program, televizyon kanallarından Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü’nün sosyal medya hesaplarından canlı yayınlandı. 

Bakan Ersoy: Bizim Değerlerimizde Umutsuzluk Yoktur

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise Mevlana’nın bizlere miras olarak benzersiz bir hayat bıraktığını söyledi. Ersoy, »Bugün dünyaya baktığımızda nice insanın kendilerine iyilik getirdiklerini söyleyenlerin elinde kötülükle tanıştığını görüyoruz. Adına demokrasi deyin, özgürlük deyin, medeniyet deyin; dün ve bugün güzel sözlerin arkasına kötü niyetlerin saklanabildiğini yaşayarak öğrendik. Demek ki iyiliği doğru yerde doğru şekilde ve doğru kişilerde aramak da bir meziyettir. Üstelik yanlış ile doğrunun nice örneği, başı ve sonuyla karşımızda dururken girdiğimiz yanlış yolun mesuliyetini de üstlenmek zorundayız. Tercihi yapan bizken sonuç için başkasını suçlayamayız. İşte bu yüzden Mevlanaya dönüyoruz. Onu anlamaya, anlatmaya ve yaşamaya çalışıyoruz. Kendi içimizden iyilik aramış ve bulmuş, sayısız insana da buldurmuş bir rehber varken ona başvurmaktan daha doğalı ve doğrusu yoktur. Şunu da unutmayalım yanlış yapmak insana mahsustur. Beşeriz, öyle ya da böyle yoldan şaşıyoruz. Ama bizim değerlerimizde umutsuzluk yoktur. Bu dergâha her gelişimizde biliriz ki kapı daima açık. Yeter ki gönlümüze kilit vurmayalım, içeriye girmekten çekinmeyelim diye konuştu.  

Şeb-İ Arus Töreninde, Sema Gösterisi

Protokol konuşmalarının ardından Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu, sema gösterisi yaptı. Davetlilerin ilgiyle izlediği sema, Mevlevi dervişi olarak kabul edilen semazenler tarafından gerçekleştirildi. Sema, kulun hakikate yönelip, akılla- aşkla yücelip, nefsini terk ederek, hakta yok oluşu ve olgunluğa ermiş, kamil bir insan olarak tekrar kulluğuna dönüşüdür.

13. yüzyılda yaşayan ve dünyanın Rûmî olarak tanıdığı tasavvuf şairi Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî dünyanın en büyük Sufizm/tasavvuf filozofu olarak kabul ediliyor. Mevlâna, şiirleri ve tüm insanlığı kucaklayan dini yazıları ile tüm dinlerde seviliyor ve sayılıyor. Mevlâna, Müslüman şair, hukuk bilgini, İslam alimi, ilahiyatçı ve mistik Sufi gibi birçok sıfatla tanımlansa da bundan çok daha fazlasıydı. Başlı başına bir hayat düzenini temsil ederken, “öz”e inanır ve geri kalan her şeyin görüntüden ibaret olduğunu söylerdi.

Kapısı hangi ırktan ve dinden her kim olursa olsun herkese açık olan Mevlâna, her anlamda dünyada eşitliğin de simgesi halini almıştır. Bu sevgi dolu, hümanist bakışı tüm insanlığa yayan Mevlânâ Celaleddin-i Rumi’yi anmak için Konya’da gerçekleştirilen törenlere her yıl dünyanın dört bir köşesinden Mevlânâ’nın felsefesine inanan ziyaretçiler katılmakta ve coşkuyla kutlanmaktadır.

Tarihi M.Ö. 7000’lere dayanan ve yüzyıllar boyunca ev sahipliği yaptığı uygarlıklarla ‘medeniyetler ve dinler beşiği’ haline gelen İç Anadolu’nun başlıca şehirlerinden Konya, sadece Mevlana’yla değil tüm bu tarihi mirası harmanlayan kültürüyle de tanınıyor.

Türkiye’de her sene ritüel halini alan Şeb-i Arus törenleri

Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî 1937 senesinden bu yana her sene ölüm yıldönümünde Konya’da Şeb-i Arus “Mevlânâ Celaleddin-i Rumi’nin Uluslararası Vuslat Yıldönümü Anma” törenleri ile anılıyor. Şebi-i Arus törenlerinin 83.sü bu sene T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteği ile gerçekleşti. Bu sene dünyaca tanınan mistik Sufi, tasavvuf şairi ve alimin ölümünün 747. yıldönümü. Pandemi dolayısıyla katılımcı olmaksızın düzenlenen törenlerin ilki 7 Aralık’ta gerçekleşti. İkinci tören de yine katılımcı olmaksızın 17 Aralık’ta gerçekleşti. Törenler canlı olarak dijital platformlardan ve televizyonlardan yayınlan.

Şems-i Tebrîzî ve Mevlana’nın Hikayesi

Tasavvuf şairi ve İslam alimi Mevlana’nın öğretileri tüm dünyada hem mistik düşünce hem de edebiyatta büyük etki yarattı. Anlatılan hikayelere göre, İslam aleminde daima çok sevilen Mevlâna, maneviyatın derinliklerini birlikte keşfettiği hocası Şems-i Tebrizi’yi kaybedince çok üzüldü. Bu kayıp onun gönül dünyasında büyük değişikliklere neden oldu. Her şeyden vazgeçip, dünyanın gelmiş geçmiş en mükemmel tasavvuf şiiri olarak kabul edilen 25 bin beyitten oluşan “Mesnevi”yi yazdı. Mevlâna için gerçek aşkın anlamı Allah’a duyulan aşk; ölüm ise Allah’a kavuşacağı gündü. İşte bu yüzden, 17 Aralık olan ölüm yıldönümü bir yas günü olarak değil, bir kutlama günü olarak kabul ediliyor. Her sene 17 Aralık’ta düzenlenen Şeb-i Arus törenleri de “Vuslat Gecesi ya da Düğün Gecesi” anlamına geliyor.

Şeb-i Arus Ne Demek?

Şeb-i Arus’un Türkçe karşılığı “Düğün Gecesi”dir. Düğün Gecesi Mevlevilikte Mevlânâ Celaleddin-i Rumi’nin öldüğü gece olarak bilinir. Mevlâna Celaleddin Rumi, bu geceyi Rabb’ine, sevgiliye kavuşma gecesi olarak düşündüğü için ölüm yıldönümü de ‘’Düğün Gecesi’’ olarak adlandırır. Mevlâna ölümü, kişinin aslına dönüşü, kaynağının ilahi bir cevher olması nedeniyle “Allah’a dönüş” olarak yorumlar; ölüm ona göre bedenin ortadan kalkması değil, Allah’a doğru yolculuğudur. Rumi’nin ölüm yıl dönümlerinde 17 Aralık tarihlerine denk gelen haftalarda yapılan ve Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri olarak isimlendirilmeye başlanılan törenler, halk arasında «Şeb-i Arus» olarak da anılmaktadır. UNESCO da Mevlâna’nın 800’üncü doğum yılı olan 2007 yılını ‘Uluslararası Mevlana Yılı‘ olarak ilan etmiştir.

Related posts

Динара АМАНБАЕВА: ИНТЕГРАЦИЯНЫҢ ТИІМДІ ТҰСТАРЫ КӨП

ttjk

Сауаттылыққа үйреткен сауапты іс

editor

Заңсыз мазмұндағы материалдарға мониторинг жүргізіліп жатыр

editor